Kırlangıçlar Durmadan Uçuyor | Ahmet Büke | Kırlangıç Zamanı | Bölüm 2 - Siyah Ekran | Dergi

Kırlangıçlar Durmadan Uçuyor | Ahmet Büke | Kırlangıç Zamanı | Bölüm 2

 


İkinci öykü “Kırlangıçlar Durmadan Uçuyor” hikayesidir. "Kırlangıç Zamanı" kitabının kırlangıçlar ile alakası nedir? Sorusuna cevap aramak için kısa bir araştırmaya giriştim. Araştırmaların gösterdiği yolda kırlangıçların dostluğu ve beraberliği simgelediklerini okudum…


Bölüm 2 - Kırlangıçlar Durmadan Uçuyor






Gözlerimi açtım. Hep Böyle uyanıyorum, aniden. Gün doğdu doğacak

 

Küçük Mine'nin anlatılarını okuyoruz kitabın ikinci hikayesinde.


Uykusu kuş uykusu kadar hafif, servis otobüsünün sesine uyanıyor. Hüsnü Abi vardiyadan dönüyordur şimdi. Babam da bu saatte gelirdi. Çok oldu yok. Neden gelmiyor babam sabahları?

 

Mine, uyandıktan sonra koridorda dedesiyle karşılaşıyor. Dedesinin dirseklerini sıyırması ve büyük mendiliyle yüzünü silmesinden vaktin sabah vakitleri olduğunu anlıyoruz. Dedesi sabah namazını kılmak üzere kalkmış olmalıdır. Mine dedesini öpüyor, babası gibi koktuğunu söylüyor.


Babam gibi kokuyor. Kara, tozlu bir kömür tepesi gibi dedem.

 

Mine, bahçeye oynamaya gittiği zaman Hüsnü Abi'yi görüyor. Hüsnü Abi, evlerinin taşlığında sırtını kapıya vermiş oturuyor.



Aralarında bir konuşma gerçekleşiyor:


Mine, yine erkenden uyanmışsın kız. 
Uyandım.

Neden? Bak Bütün çocuklar uyuyor daha.

Ama sen de uyumuyorsun Hüsnü Abi.

Ben büyüğüm çünkü.

Büyükler madende çalışıyor hep. Büyüyünce ben de madene gireceğim.

Sen madenci olma Mine, doktor ol, avukat ol, ne bileyim öğretmen ol.

Yok, Hüsnü Abi, madene inmem gerek. Babam orada. Çok oldu gelmiyor. Kimse gidip aramıyor da. Bir başına kalınır mı oralarda?

Mine, eğer okula gideceğine söz verirsen, benden de söz, madende babanı arayacağım.



Mine, küçük bir kız çocuğudur. Babasını uzun bir zaman önce maden kazasında kaybetmiştir. Hüsnü Abi ise maden işçisi, babasının iş arkadaşıdır. Çocuk olmanın verdiği saflık ile Mine’ye babasının öldüğü söylenmemiş, işinin devam ettiği söylenmiştir. Mine’nin kuş uykusu, babasına olan özlemindendir. Dedesinin kokusunun kömüre çalması ve babam gibi demesi, babasına olan özlemindendir. Madenci olmak istemesi, babasına özlemindendir…


Hayat, bütün gerçeklikleri ile devam ederken ölen ölmüş, kalan işe gidip gelirken Mine, kendi dünyasında hala babasını beklemekte ve hiçbir şeyin farkına varamamaktadır. Burada, çocuk dünyasının berrak temizliği işlenir. Kırlangıçların durmadan uçması, beraberliğin olmayışının veya beraberliğin ayrılığa dönüşmesi, olarak nitelendirilir. Mine ve babası için bu dünyadaki beraberlik asla söz konusu olmayacaktır. Kırlangıçlar durmadan uçacaktır. Hikayenin çıkış noktasının “Soma” olduğunu düşünüyorum. Yazarın İzmir civarında yaşaması bu düşüncemi kuvvetlendiriyor.






Yorum Gönder

12 Yorumlar

  1. Kitabı bilmiyordum. Tanıtım için teşekkürler. İçeriği etkileyiciymiş, kız için çok zor olmalı beklemek. Görseller de uyumlu ve güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duygu Emanet,

      Burada olmanız çok güzel, teşekkür ederim. Ahmet Büke ismini ben de ilk kez, geçen sene duydum. Yazar, İzmir veya Manisa'da yaşıyor bu sebeple dilini, kendimden buldum. Hikayeleri çocukluk üzerine görünse de altında önemli mesajlar barındırıyor. Çocuk kitaplarının böyle olması gerektiğine inanıyorum. Görsellerinde bir çoğu kitabın içerisinde bulunuyor.

      Sil
  2. Daha önce duymamıştım ve gerçekten çok etkileyici.. Kaleminize sağlık 🙏☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SzngBsl,

      Daha çok yazarın hüneri ben, üzerine iki kelime ekledim sadece. Kitabı ben de çok etkileyici buluyorum. Nitelikli bir çocuk kitabı. Hayatın içinden ve görselleri de metin ile muhteşem ahenkli.

      Sil
  3. Hiç duymadığım bu ilginç çocuk hikayesi.
    Çizimler ilginç ve kesinlikle çocuklar tarafından beğenilecek.
    Saygılarımızla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Himawan Sant,

      Dünyanın bir başka ucunda olan sizin, benim küçük dünyama erişebilmesi teknolojinin güzel nimetlerinden biri. Burada olmanız beni çok mutlu ediyor. Sevgilerimizle.

      Sil
  4. blogları canlandırma projesi adlı etkinliğimize katılmışsın ama ocak ayında yazmamışsın bişey, şubat ta da yazmıyon galiba :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deeptone,

      Ben unutulanlar listesine girdiğimi sanıyordum, unutmamışsınız. İşinizi güzel takip ediyorsunuz. İnanın yazmaya çalışıyorum ama başaramıyorum. Ocak dışı mıyım?

      Sil
    2. okurix den takip edicen ki. onun blogunda ocak katılımcılarının listesi, yok istediğin zaman yazabilirsin tabii ocak temasından, şimdi şubatın son haftasında şubat ayını yazmaya başladı herkes. hepsi okurix'te :) istediğin ay katılırsın önemli değil. yazmasan da ocakı şubatı okursun arkadaşlarımızı, çok faydalı oldu bu etkinlik, bir dolu şey öğreniyoz yaa :)

      Sil
    3. Evet, en azından okumayı deneyebilim. Bu fikirle güzel geldiniz. Sağ olunuz.

      Sil
  5. Çok güzel bir yazı olmuş. Açıkcası ilk defa senin bloğunda gördüm ve duydum. Bi bakmam lazım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarix,

      Çok popüler bir kitap değil, ama hak eder.

      Sil

Ne düşünüyorsunuz?