Görememek mi Duyamamak mı? - Siyah Ekran | Dergi

Görememek mi Duyamamak mı?


Görememek mi Duyamamak mı? 


 Bazen yan yana yürüdüğüm insanlarla konuşurken aniden sessizleşiverir kelimeler. Öyle durumlarda eğer havamdaysam mutlaka, tuhaf bir soru sormaya çalışırım. Bu sefer tuhaf olmasın arkadaşım benden önce davrandı:


- İki seçeneğin ve sadece bir seçim hakkın var. Ya göremeyeceksin ya da duyamayacaksın, hangisini seçerdin? 

 

 İki seçeneğin de müthiş derecede düşündürücü olduğunu ilk kez, o soruyla hissettim. Çünkü, genellikle söylenenleri zihnimde somutlaştırabilmek adına her şeyin tasvirini kafamda canlandırırım. Örneğin sevgisel bir cümle olarak kullanılan "gözünün yağını yiyeyim" diyen birinin gerçekten gözümdeki yağları yediğini hayal ederim. Görememeyi ve duyamamayı da hemen bu şekilde hayal etmeye başladım. Görememek,  duyduğum sesleri bir kalıba sokamamaktı. Kuşların seslerini duyacaktım ama renklerini hiç bilemeyecektim. Belki dokunarak hiç görmediğim nesneleri yalnızca zihin yoluyla bir kalıba sokabilecektim. Hiçbir zaman ayna ihtiyacım olmayacaktı. En sevdiğim insanın görüntüsü dahi, zihnimin oluşturduğu şekilden ibaret kalacaktı. Üstünde dursam günlerce düşünebilirdim ama diğer soru da vardı. Duyamamak denilince aklıma basitinden hemen, müzik dinleyememek geldi. Herkesin yalnız ağzı kıpırdayacak ama sesler kulağıma varmayacaktı. Yalnız olduğum günün birinde belki de şöyle düşünecektim:


- Güneş, doğarken ses çıkarıyor mudur?


Bu iki seçenekten birini mutlaka seçmelisin, dedi. Bütün bu iç konuşmalar, yalnız 5 saniye sürdü. İnsan soyut dünyada daha hızlı düşünüyormuş demek. Tabi bu 5 saniye, sessiz geçmesin deyip düşündüğüme dair garip sesler çıkardım ve ben,  bu iki seçenekten görememenin duyamamaktan daha büyük bir kayıp olduğuna karar verdim.




Ne Okumalıyım ? 


Görme Engelliler Beyaz Görür Okumak İçin Tıklayınız...

Yorum Gönder

29 Yorumlar

  1. Çok zor bir soru. Şahsen seçim yaparken çok zorlandım ama ben de aynı seçimi yapardım muhtemelen. Şükredecek çok fazla şeyimiz var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mesaj olarak bunu almanız çok güzel. Teşekkürler.

      Sil
  2. Merhabalar.
    Bu iki duyu organından birini tercih etme zorunda bırakıldığımız da, ben de herkes gibi en mantıklı seçim olan görmeyi, duymamaya tercih ederdim. "Güneş doğarken se çıkarıyor mu?" sorusu ya da hatırlatması, insanı mantıklı seçime tevcih etmektedir.

    Yazınız her ne kadar duyu organlarından birinin tercihi ile ilgili olsa da; güzel ve keyifli bir paylaşımdı. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Beş duyumuzun kıymetini, onlardan birini kaybetmeden bilelim. Kaybedilen her şey badem gözlü olur, ama iş işten geçmiştir.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  3. Çok ama çok zor bir soru.
    Düşünüyorum da en sevdiğim kişiyi görememektense duyamamayı tercih ederim. Güneşin doğuşunu,denizin kayalara her defasında hem heybetli hem usul usul vuruşunu bu güzellikleri kaçırmak istemem. Ben görmek isterdim.
    Şükürler olsun halimize 🙏🏻

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazınız çok güzeldi. Beni düşündürdü. Özellikle de bu cümle beni çok etkiledi "Güneş doğarken ses çıkarıyor mu?"

      Sil
    2. O cümle, öğretmenimizin duyma engelli öğrencisinin cümlesi olmalıdır. Yani düşündüklerimizi tecrübe eden binlerce insan var dünyada.

      Sil
  4. Ben düşünmeye bile gerek duymadan duyamamak derim. Tabii duyamamak kötü bir şey; ama görmek bana hep daha önemli geliyor. Mesela benden uzakta olan bir sevdiğimin yüzünü yavaş yavaş unutma düşüncesi korkunç geliyor. Güzel renklerden mahrum olmak, okuyamamak... Bir gün şöyle bir şey yaşadım mesela. Gece Eskişehir'de adalarda yürüyordum. Yağmur yağmaya başladı ve gözlüğümü çıkarmak zorunda kaldım. Çünkü yağış çok güçlüydü. Bende de hem miyop hem astigmat var. Miyop derecesi de 6. Gece görmek daha zor oluyor. Eve gidecektim ve yalnızdım ve köprüyü bulmak da aşırı zorlandım :D Bu anım hep komik gelmiştir bana ama gerçekten göremediğim bir dünya düşünmek dahi istemem.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gece ve adalar diyarında bir yürüyüş, üstüne gözlüklerle. Ne anlattıysanız hiç yabancısı olmadığım şeyleri anlattınız. Görmenin yokluğu fikriyle görme yetisinin mükemmel bir yaratılış hediyesi olduğunu kavrayabiliyoruz. Demek ki kavrayış, bir şeyin yokluğu ile anlam kazanıyormuş.

      Sil
  5. Görmek, duymaktan üstün müdür? Bu yanıtlaması güç bir soru ama sanıyorum ki görmenin çok büyük bir yaratılış vergisi olduğunu onun yokluğunda idrak edebiliyoruz.

    YanıtlaSil
  6. Yanıtlar
    1. Şükür ki ikisine de sahip konumdayız, şu anlık.

      Sil
  7. Aklıma gelen bir soruydu? Ve ben görmeyi seçerdim her defasında. Okumak, yazmak, yaratılmış pek çok güzelliğe şahit olmak için görmek büyük nimettir. Duymamak da zordur elbet. Ancak günümüzde kuru gürültü o kadar fazla ki bazen bir spor spikerinin konuşması, bir gitarın sesi bile kulak tırmalayıcı geliyor. Sesten yorulduk sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşitme engelli birinin böyle düşüneceğini sanmıyorum. İstek, yokluk karşısında ortaya çıkar, bu yüzden işitmenin "yorulma" olarak tanımlanmasını buna yoruyorum.

      Sil
  8. Görmek Allah'ın bize verdiği en büyük nimet. Bir seçim yapmak söz konusu olsa idi ben de görmeyi seçerdim. Ses hayal edilir mi, onu duymadan bilemem ama o da çok zor olmalı.
    Konu seçimi çok anlamlıydı. Bloğunuzu çok sevdim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum. Ben de hemen size uğruyorum.

      Sil
  9. Hem ilginç bir tartışma hem de zor bir seçim.
    Bu yazıdan bize birçok şeye tam anlamıyla verildiği için minnettar olmayı öğrenebiliriz ve göremeyen ve duyamayan birine büyük sempati duymalıyız.

    Endonezya'dan selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada olmanız benim için büyük bir mutluluk. Size de selamlar.

      Sil
  10. Hello from Indonesia 😁. I'm sorry because I can't speak Turkish, but I guess you'll understand if I type in English 😁. Nice to meet you and thank you for coming to my blog 😁.
    Yes, blog is still famous in Indonesia. (I'm answering your question on my blog). I'm sorry that my blog, mostly written in Indonesian language, so you might not be able to understand it 😂.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. I hope you are not lost somewhere, welcome. It is very precious to me that you are here, and I do not know your language or even English. Google is helping. If possible, can you follow me? I will follow you too. I don't want us to get lost.

      Sil
    2. I entered your site. I could not find my own comment, there are so many comments. 😁

      Sil
  11. Her ikisini de kaybetmek gerçekten çok zor bir durum. Nedenini bilmiyorum ama soruyu ilk okuduğumda sebeplerini sizin yazdığınız gibi aklıma getirmeden "duyamamayı" tercih ettim:-) Biraz daha detaylı düşününce tercihim yine değişmedi:-) İlginç ve düşündürücü bir diyalog olmuş, ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Boş sohbetlerimizin bazısı düşündürücü de olabiliyor :) Sağ olunuz.

      Sil
  12. En azından zihni bir yol ile onların yerine koyabilirsek kendimizi, onları anlamanın sağlam bağları olur. Sağ olunuz, burada olmanız benim için çok değerli.

    YanıtlaSil
  13. Ben seçemedim birisini, dursunlar yerlerinde :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz seçemiyoruz, görememeyi ya da duyamamayı.

      Sil
  14. İkiside olmazsa olmaz. Eğer aralarından seçim yapmamız gerekirse buna fazlasıyla düşünmek gerekir. Böyle bir durumla kimse karşılaşmaz inş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarix,

      Milyonlarca insan var sayın okur.

      Sil
    2. Blogdaki yorumlar gitti sende yorum yapmışsın kusura bakma arada seninde kaynadı :/ Ama gördüm yorumunu... "Bu dizi lise zamanlarımda popülerdi. Eğer diziyi izlersen sen de popüler oluyordun. O yüzden hiç izlemedim. " yazmışsın :) Tekrardan kusura bakma ufacık bir yanlışlık :)

      Sil

Ne düşünüyorsunuz?