Çoçuklardan Tanrıya Mektuplar | Sevgili Tanrım Tanrı Olduğunu Nasıl Bilebildin? | - Siyah Ekran | Dergi

Çoçuklardan Tanrıya Mektuplar | Sevgili Tanrım Tanrı Olduğunu Nasıl Bilebildin? |


 Çocuk, hayata her zaman merakla bakan bir filozoftur. Onlar, dünyayı keşif yoluyla algılamaya çalışırlar. Rüzgar hangi renktir, ağaçlar gerçekten yaşıyor mudur? Gibi sorular, çocukların berrak zihni ürünleridir. Taze fikirlerin imgelem yoluyla açığa çıkması onların dünyasında her şeyin yeni oluşuyla alakalıdır.

 5 yaşındaki bir çocuk ilk kez havanın sis kaplamasına tanık olur, ona sisin bulut olduğu söylenince çocuk şöyle der:


- Tutunsam bulutlara sabah, gökyüzüne çekerler mi beni? 


Sis | Çocuklar İçin Şiirler | Yukarıda Anlatılan Kesitin Hikayesini Okumak İçin Tıklayınız... ]


Yetişkin bireylerin olaylara bu açıdan bakabilmesi çocuklara oranla daha zordur çünkü yetişkin bir birey, sis olayını normal kabul edip üzerine düşünmeyi dahi gerekli görmez. Çocukların zihni yaratıcılıkları da her şeyi ilk kez gören, tadan, koklayan insan konumundan gelir. Onların bu zihinsel fikirleri, sorular yolu ile dışa vurulur. Çocukların çok soru sormaları da çok merak etmelerindendir.


"Çocuklardan Tanrıya Mektuplar" isimli kitabın arka kapağında şöyle yazar, kitap çocukların dünyasını, onların düşünce ve özlemlerini dile getirir. Mektupların kimi bilgece bir dostlukla, kimiyse büyük bir saflıkla yazılmıştır. Bilgiçlik taslayanı, sıradanı, saygılısı, biraz da küstahı vardır içlerinde ama mektupların içeriğindeki özlemler, inançlar, sorular ve kuşkular dünyanın tüm çocuklarının yarattığı o ortak evreni yansıtır. Çoğu inanılmaz bir ciddiyetle yazılmışsa da birazı var ki ister istemez gülümsetiyor insanı.

Kitaptaki mektupların tümü büyük bir güven duydukları, umutla bağlandıkları tanrıya yazılmıştır ama bu tanrı kendilerinin tanımladığı, büyükler dünyasınca henüz kafalarında biçimlendirilmemiş bir tanrıdır. Çocukların tanrısına...


Çocuklardan Tanrıya Mektuplar


 

 Sevgili Tanrı. Kitabını okudum ve çok sevdim. Yazdığınız başka kitaplar da var mı? Ben de ilerde bir gün benzer öykülerin olduğu bir kitap yazmak istiyorum. Onca olay nereden geldi aklınıza? En iyi dileklerimle... (Mark)



Sevgili Tanrı, geçen hafta Newyork'a gittiğimizde Saint Patrick Kilisesi'ni gördüm. Bayağı güzel bir evde oturuyorsun. (Frank)

 

Sevgili Tanrım, sen zengin misin yoksa sadece ünlü mü?(Steven)



Sevgili Tanrı, Tanrı oldugunu nasıl bilebildin? (Charlene, 3 yaşında)

 

Sevgili Tanrı, bizi hiç merak etme çünkü bizimkiler çok dindar. (Teddy, 9 yaşında)

 


Sevgili Tanrı, bende senin dışında bütün liderlerin resmi var. (Norman, 6 yaşında)


 Tanrıcığım, bi kere kar yağdırdın okul kapandı, bi daha yapsana. (Guy)

 

  

 Sevgili Tanrı, kiliseye sözüm yok ama kuşkusuz daha iyi müzikler kullanabilirsin. Umarım yazdıklarıma kırılmazsın.Ayrıca bir kaç yeni şarkı yazamaz mısın?(Dostun Barry)



 Sevgili Tanrı, çok çok eskiden olan her şeyi okumaktayım. Güneşin hiç batmadığını, Davut'un dev Goliath'ı  yenmesini, Musa'nın denizi yarmasını, Nuh tufanını, Danial'ın kitabındaki öyküleri hep okudum. Senin zamanında ne çok şey olmuş. (İçten sevgilerle Goe)

 



Sevgili Tanrım, şu her gün ezip durduğum karıncaların umarım sence bir önemi yoktur. (Alis)



 Tanrıcım, üst kattakiler durmadan bağıra çağıra kavga ediyorlar. Bence yalnızca çok iyi arkadaşların evlenmesine izin vermelisin.. [Nan(5)]

 

 Sevgili Tanrım, ne diye bu kadar çok insan yarattın? Başka bir dünya daha yapıp fazlalıkları oraya koyamaz mısın? [John(7)]

 


 İncil’de niçin hiç eşinin adı geçmiyor? Yoksa İncil’i yazarken daha evlenmemiş miydin? (Larry)


Sevgili Tanrı, Bende senin dışında tüm liderlerin resmi var.

 

 

Sevgili Tanrım. Yine eldivenlerimden birini düşürdüm. Biri benden yana olmazsa canıma okuyacaklar. O sen olur musun? (Martha)

 

Sevgili Tanrım, öğretmen günlerin önce kısaldığını sonra uzadığını söyledi. Artık bir karar vermelisin.' (Mindy)

 

Sevgili Tanrım, eğer öldükten sonra yaşayacaksak niçin öldürüyorsun?

 

 

Sevgili Tanrı, yağmur yağdığında ne kadar süreceğini nereden biliyorsun?


 

 Canım Tanrı, astronotların öyle yukarı firlatılıp fırfır döndürmelerinden ödüm kopuyor. N’olur onların bizim evin çatısına düşmelerine izin verme. (Dostun Norman, 4.5 yaşında)

 


 Sevgili Tanrı, sahiden var mısın? Bazıları buna inanmıyor: Eğer varsan gecikmeden bir şeyler yapmanda fayda var. (Harriet Ann, 6 yaşında)

 

 Sevgili Tanrı, bulutlardan biri yüzünü öyle korkunç yaptı ki ödüm koptu. N’olur söyle ona bi’ daha öyle yapmasın. (Ellen, 3 yaşında)

 


 

 Sevgili Tanrı! Bizi sana dua ederken işitiyor musun? Eminim fena halde kafan bozuluyordur. (Charles)

 

 Sevgili tanrı! incil zamanında gerçekten öyle süslü mü konuşurdu insanlar? (Norma)


 Sevgili tanrı! büyünce kaşif olmak istiyorum. ama ne keşfedeceğimi bilmiyorum. (Carl)

 


Yorum Gönder

30 Yorumlar

  1. Harika şeyler yazmışlar gerçekten, çok sevimli.
    Evet, çok daha fazla merak ve soru var kafalarında; ama keşke sorularına cevap veren, en azından onları dikkate alıp dinleyen aileleri de olsa. Ne zaman küçük bir çocukla konuşsam hep ailelerinin onları hiç dikkate almadıklarını, onlardan saygı bekleyip çocuğa saygı duymadıklarını gözlemliyorum. Tabii bazen cevap vermek mümkün olmuyor :) Kardeşimin 3-4 yaşında hiç durmadan soru sorduğu zamanlar bazen bana da kal geliyordu :D Ama en azından görmezden gelmiyorduk onu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada olmanız benim için çok değerli, sağ olunuz. Çocukluğun hayat için kıymetli olduğunu idrak edemeyen ya da unutan aileler, çocuklarını ihmal ediyor. Oysa çocuk yaşlarında öğrendikleri/ hissettikleri ömrünü etkiliyor.

      Sil
  2. Çocuk saflığıyla sorulmuş binlerce soru var belki de... Buna kendi çevremizde de şahit oluyoruz. Cevabını bazen verebiliyoruz onlara bazen de veremiyoruz, büyüdükçe öğreniyorlar. Teşekkürler yazınıza :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşlem öncesi dönem sebebi ile onların fikir dünyaları bizim fikir dünyamızın altında gibi görünür. Ancak çocukların büyülü bakışları bizim için ciddi düşündürücü olabiliyor.

      Sil
  3. İnanılmaz bir hayal dünyası:-)) Alise ve Teddy'nin mektupları çok hoşuma gitti:-))

    Sınırları zorlayan bir hayal dünyası gibi ama çok doğal. Bizde bir zamanlar çocuktuk ve muhtemelen benzer şeyler düşünüyorduk. Ama sonra sonra aldığımız eğitimler, ailelerden gelen öğretiler hayal dünyamızın yerini doğru/yanlış gerçeklerin almasına sebep oldu...

    Çok keyifle okuduğum bir yazı, kaleminize sağlık:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşlem öncesi evresinden somut evreye ve kimine göre de sonrasında soyut evreye geçtik. Böylece daha karmaşık düşünebilmekle beraber doğal ve yapmacıksız düşüncelerden uzaklaştık. Sağ olunuz.

      Sil
  4. İnsan bazen cehalet cidden mutluluk mudur diye kendi kendine soruyor, bu kadar şey bilmeye ne gerek vardı, çocuk kalsaydık iyiydi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cehalet muhakkak bir mutluluktur. Kendimden biliyorum. :)

      Sil
  5. çok tatlıymış sözleri çocukların :) ben de bugün Tanrıyla konuşma ile ilgili kitapları paylaşmıştım, tesadüf olmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyor musunuz ampul fikri, dünya üzerinde aynı anda yüzlerce insanın aklına gelmiş ancak ilk başvuru kabul gördüğü için biz, bu fikri yalnız bir kişi düşünmüştür olarak algılıyoruz .

      Sil
  6. Çocuk işte, saf, masum ve temiz

    YanıtlaSil
  7. Tanrı hakkında düşünmek de dahil olmak üzere olayları bir çocuğun bakış açısından görmek her zaman benzersiz ve eğlencelidir. Onlar oldukları gibi masum ve dürüstler.

    Blogum Mustofa'yı takip ettiğiniz için teşekkür ederim.
    Ben de senin blogunu takip ettim.

    Endonezya'dan selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum. Sayenizde başka ülkelerin başka yazarlarına da ulaşıyorum. Sağ olunuz.

      Sil
    2. Rica ederim Mustafa'nın arkadaşları.
      Sizlerle farklı ülkelerden tanıştığım için de mutluyum.
      Yazınıza çekici tamamlayıcı grafik grafikler eşlik ediyor.

      Başarı için selamlar gönder.

      Semoga penerjemah bekerja efektif menterjemahkan bahasa dengan benar ke bahasa negara anda.

      Sil
    3. Çevirmen biraz yanlışlar yapsa da sizi çok iyi anladım. Artık Türkiye'de sizi takip eden bir, Mustafa var

      Sil
  8. cümleler henüz kirlenmemiş ve sorgular tarzda. iyi ki çocuklar var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burcu,

      Sağ olunuz, sanıyorum yenisiniz. Hemen uğruyorum.

      Sil
  9. Çocuklar, yetişkinlerinin davranışları ya da karşılaştıkları olaylar karşısında inanılmaz sorular sorabiliyorlar. Tabi bu sorulara verilecek olan cevaplarda çok önemli. Paylaşımınız için teşekkürler emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şeymanur Çalışkan,

      Samimi olmaları içlerinden ne geçiyorsa aniden söylemelerindendir. Burada olmanız sevindirici, eksik olmayınız.

      Sil
  10. Öyle sorular var ki insan büyüdükçe aklının daha iyi erdiğine inanamıyor. "Sevgili Tanrım, eğer öldükten sonra yaşayacaksak niçin öldürüyorsun?" Kim sorabilir böyle bir soruyu:) Çok güzel cevaplar var gerçekten.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaystros Tyrha,

      Çocukların bu denli açık fikirlerde olmaları onların karşılık beklemez dünyalarından dolayıdır. Tanrı'ya mektup işini bize verseler binlerce karşılık arasından birini seçemek durumununda kalırız.

      Sil
  11. What a nice post. It is interesting to read comments from childrne to God. They are so innocent, I wonder what they will be like in the future years. Thanks for stopping by my blog and leaving a comment, I appreciate it. Have a wonderful week.

    http://somewhereinirelanddailyphoto.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bill Burke,

      It is good that you are here. Don't be lacking.

      Sil
  12. Bulutu şikayet ediyor. Çocukluk işte :) Dünyayı çocuklar yönetsin.

    YanıtlaSil
  13. Yıllar önce okumustum, yine aynı hazzı alarak okudum. Ayrıca görsellerde kullandıgın resimler cok ilgimi cekti. Arada bir ugrayacagım sana, burada olmak keyif verdi...

    YanıtlaSil

Ne düşünüyorsunuz?