Sanal Dünya Psikolojisi - Neden Sanal Oyunlara İlgi Duyarız? - Siyah Ekran | Dergi

Sanal Dünya Psikolojisi - Neden Sanal Oyunlara İlgi Duyarız?


Neden Sanal Oyunlara İlgi Duyarız ?

       -Sanal Dünya Psikolojisi-

  Oyun, genel tanımı ile çocukluk döneminde dünya ile kurduğumuz bağın adıdır. O yaşlardaki her insan, dünyayı anlamak ve öğrenmek için oyunlara başvurur. Oyunların hayal gücünü kuvvetlendirdiğini hepimiz biliriz, onlar hayatımızdan ve düşlerimizden izler taşır. Bu yazıda ilgilendiğimiz şey, oyunun çıkış tarihi veya geleneksel oyunlarımız değildir. Bizim üzerine eğilip düşündüğümüz, modern dünyanın sanal oyunlarıdır. Neden sanal oyunlara ilgi duyarız? 





  Sorunun cevabına geçmeden önce, yazacaklarımın herhangi bir bilimsel destekleyicisi olmadığını; yazacaklarımı sadece, fikirsel gözlemlerim doğrultusunda yazdığımı belirtmek isterim. 2000 yılının ilk aylarında olmayıp artık teknoloji ile çok sıkı bağlar içinde olduğumuz için sanal oyunun ve sanal dünyanın insanı şaşırtan sanal gerçeklik özelliklerine değinmeden geçiyorum. Modernleşme sürecinde, insanın bireysel aktivitelere yönlendirilmesiyle, sanal oyunların popülaritesi dikkate şayandır. Sadece bilgisayar üzerinde bulunmayan bu oyunların kolay erişilebilir olması da bu popülariteyi artıran etmenlerden biridir. Şimdi, fikrimizin özüne doğru ilerliyoruz.  Günün herhangi bir zaman diliminde, yalnız olmak şartıyla,  aklıma birden çok soru gelir. Bu günün sorunlarından biri şudur, sanal oyunlar çocuk yaşlarda eğlenceli ve öğretici olabiliyor. Bunun yanında sanal oyunların zararlarından bahsetmek de mümkün, fakat yetişkinlik evresinde oynanan bu sanal oyunlar, yetişkine eğlence dışında ne katabilir? Her açıdan eğitsel oyunları, bunların dışında tutuyorum. Bahsi geçen oyunlar; silah oyunları,yarış oyunları, şehir inşa etme oyunları... 



  İnsan, yaşam yolculuğunda belirli bir noktadan hedeflediği bir başka noktaya ulaşma arzusu ile yaşar. Sanal oyunlar da gerçekleştiremediğimiz bu duyguları, sanal olarak karşılamak üzere tasarlanmıştır. Örneğin; spor salonuna gitmeyi hedefleyen biri, bunu gerçek hayatta karşılayamaz ise sanal oyunlar üzerinden oyun karakterinin fiziksel gelişimini karşılaması, ona doygunluk hissi verebilir. Bir başka deyişle sanal dünya; insanın zavallı olmadığını gösteren, gerçek hayatta imrenip yapamadıklarını özgürce yapabildiği ve insanın kendini yenilmez hissettiği bir alandır. Oyun üzerindeki her gelişim, oyuncunun gerçek hayattaki kendi başarısına karşılık gelir. Savaş oyunları oynayan biri, aldığı her yeni rütbe ile gerçek yaşamla alakalı, büyük bir başarı kazandığını varsayar. Kendi sanal şehrini oluşturan bir başkası, günden güne gelişimini takip ettiği kendi ürünü ile gurur duyar. Bu kıvaçlar, gerçek yaşamda uygulanmış hissiyatı uyandırır. Bunlarla beraber oyun kavramının geniş bir yer tutmasından dolayı, söylediklerimiz bütün sanal oyunları kapsar, niteliğinde değildir.




Yorum Gönder

0 Yorumlar