Coşkuyla Ölmek- Şule Gürbüz - Kitap Yorumu - İletişim Yayınları

                     

Coşkuyla Ölmek

Şule Gürbüz

Çoğu zaman kitaplarımı ablamın kütüphanesinden seçerim, "Coşkuyla Ölmek" kitabı da ablamın kütüphanesinden çıkmıştır. Kitabı, arka kapağında bulunan kelimeler ile tanımaya çalıştım. Okuduklarım beni maalesef pek etkilemedi, çünkü olaydan kopup betimlemelere saplanacağımı sezdim. Öylesi de oldu. Zorlayarak birinci hikayeyi bitirdim. Hoşuma gidesi kelimeler elbette mevcut, hatta beni etkileyen altı çizili sözcüklere ve sesli gülmelere de kavuştum ama bunlarla beraber, beni olay örgüsünden koparan uzun betimlemelere saplandım. Sadullah Efendi hikayesinde bir ümit, heyecanımı diri tuttum, uzun ve girift cümleler karşısında yenik düştüm, yorulduğumu sezdim. Yeni bir kitap okuma isteğiyle kitabı 77. sayfada noktaladım.

-Altı Çizilesi Alıntılar- 

° Sıhhatin bu sanılması tedaviyi geciktirdi.

° Bana derler ki " Verenin malı artar." Ben de derim ki, " Malım artsın diye vermek, vermek midir, almaya hazırlık mı?"

°Bir damla zeytin yağını hırka-ı şerif tutar gibi getiren garson.

°İnsandan kesilen umut, tanrıya yaklaştırıyordu.

°Yiyebileceklerimi görünce yemiş olduklarım gözümden düştü.

°Dert, onunla yaşayacağını düşünmektir.

°İnsanın içinde olduğu hal ona en yabancı haldir.

Bu güzel alıntılar sonrası belki bir gün, kitabı yeniden okurum, umudu yeşerdi. Kitabı tam olarak benimseyemeyişim, belki de benim hazırlıksız oluşumdandır. Göreceğiz, belki yollarımız bir kez daha kesişir.