Fakir Baykurt - Kaplumbağalar - Roman - Kitap İnceleme - Siyah Ekran | Dergi

Fakir Baykurt - Kaplumbağalar - Roman - Kitap İnceleme


Fakir Baykur'tan "Kaplumbağalar" romanına küçük bir giriş.


"Tozak köyü şu koca yeryüzünde, kıyıda köşede kalmış bin yamalı bir yoksul yorganı, alabildiğine kurak, bakımsız, unutulmuş. Ahalisi desen günümüz köylüsü: Hâlâ devletten medet uman, "Hökümetimiz en iyisini bilir" diyen, cahil, kaba saba ama bir o kadar çalışkan, sahici ve vicdanlı. Köyün Eğitmen Rıza'sı, Muhtar Battal'ı ve akıllı delisi Kır Abbas'ı gün olur akıl yürütür, el ele verir, köylüyü de peşine takıp bir bağ kurar, hem de taşlı bir tarlada, bin bir emekle, özveriyle ve gece gündüz çalışarak. Tam ağızları üzümlerle tatlandı, yürekleri umutla doldu derken, hiç ummadıkları bir anda hükümetin tokadını yerler... ama ne tokat! Bir anda, bürokrasinin çarkında bir çapak olup çıkarlar. Hak hukuk ararlar aramasına ama neyin hakkı, neyin hukuku?"

Kır Abbas'ın fikridir, yaşadıklarımız yazılmalıdır ki bizden sonraki kuşak birlik olsun, ister. Fakir Baykurt'un inanılmaz kelime gücünün ve betimleme ustalığının eseridir. Tozak kırı, Ankara'nın kıyıda kalmış köylerinden biridir. Köyü, kırk yamalı yoksul yorganına benzetir. Köycek bir fikir ile bağ yeşertmeye umutlanırlar. Bin bir zorluk bu isteklerini gerçekleştirirler. Köyün akıllı delisi Kır Abbas, gerçekleşen isteği üzerine sözünde durur ve musalla taşında oyun tutturur. Köye can gelir, yeşillikler, bağlar, üzümler; üzümlerden şaraplar, pekmezler... Bereket günleri uzun sürmez. Hükümet kararıdır ki bu bağ, hazine malı sayılmaktadır. Köyceğiz, ellerindeki tek neşe ve zenginlik belirtisinden ayrı kalırlar. "Hiçbir başarı cezasız kalmaz." veya " Meyve veren ağaç taşlanır." ilkesiyle tüm azimlerine hükümet el koyar. Kendi bağlarına hırsız gibi girerler. Her şey, eskiye döner. Çabalar, umutlar, uğraşılar hiç olmuştur. Hiç mi olmuştur?
 
(Ankara 1962-1964)





Yorum Gönder

0 Yorumlar