Nikos Kazancakis - Zorba - Yunan Edebiyatı - Kitap İncelemesi- - Siyah Ekran | Dergi

Nikos Kazancakis - Zorba - Yunan Edebiyatı - Kitap İncelemesi-




Nikos Kazancakis'ten "Zorba" Romanı ve Yunan Edebiyatına Bir Bakış


Bazı kitaplar, filmler sona yaklaşırken insana hüzün verir. Bu hüzün, yeni tanıştığımız ve samimiyet bulduğumuz arkadaşımızdan kopuyor olduğumuz içindir; kopmak istemeyiz. Zorba'da kendisinde samimiyet bulduğum insanlardan, kitaplardandır.

Zorba ve Zorba'sının patronu. Bu iki karakter üzerinden gidilir. Kitabın yazarı da patrondur. Patron, hayatın gerçekliklerini, bilgeliklerini, okuyarak-düşünerek çözümleyen biridir. Zorba ise hayatın gerçeklik ve bilgeliklerini, deneyimleyerek-yaşayarak çözümler. Patron fikir, Zorba eylemdir.

Fikirler, her zaman için eyleme dönüşemezler. Eylemsizlik içinde kalan fikirler, soyut ve işe yaramazdır. Yine fikirler, hayatın gerçekliklerinden uzaklaşıp yalnızca soyut dünyada kanat çırpar ve somut dünyaya ulaşamazlar. Bu anlatılarımız, kitap içindeki patronu ve patron haricinde çoğumuzu yansıtır. Fikir dünyasında, fikirlerin kudretiyle kendimizi bilgin sayar ama Zorba'nın karşısında cahilliğimizin derinliği karşısında susmak ve onu dinlemek zorunda kalırız.

Patron, bu özellikleriyle Zorba'dan çok şey öğreneceğinin farkına varır. Onunla bir gemi yolculuğunda tanışırlar. Belli bir süre belli bir yerde beraber kalırlar. Bu beraberliklerinin sergüzeştidir, kitap. Kitabı okumamızı sağlayan yegane unsur ise kitabın baş sözlerdir. Kitap; Buda, Nietzsche gibi felsefesi kuvvetli adamların patron için çok önemli olduğu ile ilgilenir. Zorba'nın da en az bu isimler kadar önemli olduğu anlatılır, bizler de Zorba'yı merak ederiz.

Zorba, kendini bazen kelimelerle ifade edemez. Böyle durumlarda raksa kalkar ve kendini dans ile ifade etmeye çalışır. Ya da çıkarır santurunu türkü çağırır. Zorba, kaba-saba bir adamdır. Kadınlara ve Tanrı'ya olan bakış açışı fikriyce özgürlük alametleridir. Bir gün, Sırbistan'a başka bir gün Kayseri'ye... Hayatının özetidir budur.

Kitabın sonlarına doğru Patronun, Zorbaya olan hayranlığını ve ona boyun eğişini görürüz. Ama Zorba'nın deliliğine-özgürlüğüne yetişemeyen patron, bütünüyle değişim gösteremez.
Yunan edebiyatı içerisinde yer almasından dolayı da bol bol öz kültürümüzü de komşularımızın gözünden görmüş oluruz. Hatta kitabın sonlarında, Zorba'nın ağzından, Türkçe olarak:
-İki keklik bir kayada ötüyor
İki keklik bir kayada ötüyor
Ötmede keklik derdim bana yetiyor
Aman, aman yetiyor.
Türküsünü dinleriz.

Kitabı sevdimse Zorba'nın romantik edebiyat yerine gerçekçi ve hayata dair olmasını sevdim. Sevdimse, komşu adalardan Türkiye'ye bakışı sevdim. Zorba'nın saf samimiyetini sevdim. Bunların yanında hoş olmayan Zorba fikirleri de vardır. Ama ben, onu kabul edeceğim diye kendisini ve samimiyetini değiştirmez.

Herkesin bir Zorbası var mıdır? Ya da Zorba olan var mıdır? Zordur. Benim bir Zorbam oldu. Kendisiyle yolda tanıştık. Sivas'a gidecekken bizi Ankara'ya götürdü.
Hikayesinin küçük bir parçası buradadır.

Hayatın en ortasında, korkusuzca ve içtenlikle yaşayan kalbi hür güçlerle dolu bu insanların önünde eğiliyorum.

Yorum Gönder

0 Yorumlar