70.Yıl | Hikaye | Dumlupınar - Siyah Ekran | Dergi

70.Yıl | Hikaye | Dumlupınar


    


 70 senenin yorgunluğu ile gözlerini açtı. Saat 05.45, geçmiş alışkanlıklar kolay değişir mi? 25 yıl boyunca her gün, Almanya'da bu saatte kalkar, hazırlanırdı. Artık herhangi bir uyarıcı gerekmiyordu uyanması için. Yatağından kalktığı gibi doğru lavaboya, işemeye… Ayakta işerdi, bu onun kötü huylarından birisiydi, 25 yıl boyunca, çömerek işemesine dahi fırsat vermemişlerdi. Aynada kendisiyle göz göze geldi “Yaş yetmiş ama iş bitmemiş,” dedi. Bunu aksatmaksızın tıraş olmasından anlıyordunuz. Elini yüzünü yuğup kurulandıktan sonra evvela namazını kılmaya sonra da kahvaltı hazırlamaya niyetlendi. 5 yıldır yalnız yaşıyordu, 5 sene evvelinde eşini kaybetmişti, kardeşi gibi tezinden başkasıyla evlenmemişti. Sağa sonra sola, Esselamü aleyküm ve rahmetullah... 

 İnsan, yalnız kalınca kendisi dışında kiminle konuşabilir? İç sesi durmuyordu ama bunu, dışa da vurmuyordu. Konuşacaksa karşısında bir muhatap arardı. Ucuzundan satın alıp buz dolabına koyduğu sucukları vardı. Sabah-akşam ayırt etmez, kedi sesi duyunca sucukları camdan aşağıya atıverirdi. Kalın, tok sesiyle:

- Gel piji piji piji. Gel piji piji. Yaavv! Avrupa'da böylee salak kedi bulaman, sucuğa gelem demezleee..





Muhatap bulunca konuşurdu anca, insan kendi kendine konuşursa deliliğe yorarlar, diye düşünürdü. Her şey tamam idi, sofrasına oturdu. Kalın parmaklarıyla yumurtasına banıyordu. Radyosunu açtı, hah! Şu türkülerde olmasa nasıl huzur bulacağım yaav! Dedi. Muhatabı olmaksızın konuşmasını garipsedi, zaman zaman kendini tutamıyordu. Çayının son damlalarını da höpürdetince iş, yıkamaya geldi. Elleri köpüklü, eşini hatırlı:

- Yaaa Emine yaa!

 Dedi. Bu heyhatlar, 40 yıllık beraberliğin gizini barındırırdı içinde. Zahiride kısa bir iç geçirmesidir, oysa batınide 40 yılı kapsar. Eşini bulaşık yıkarken hatırlaması tesadüfi değildi. Bulaşık işine o öldükten sonra başlamıştı, ne yapsındı.
Komşular yeni yeni perdelerini açarken bütün işini bitirmiş, klasik kıyafetlerini giymiş, rahat rahat koltuğuna oturacakken takvim yaprağını koparma isteği duydu. 24 Ekim, doğum günü. 70 yıldır nefesi yerindeydi. Ne zaman nefessiz kalacaktı?







Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. Bu okuma bana 5 yıl önce annem öldükten sonra artık evli olmayan babamı hatırlatıyor. Ama tabii ki ben ve kardeşlerim babamın yalnızlıklamasına izin vermeyeceğiz. Her zaman Allah'ın korumasında olsun

    YanıtlaSil

Ne düşünüyorsunuz?